8. Sınıf Türkçe Sözcükte Anlam Konu Anlatımı - Testcoz.Online
Ana Sayfa Giriş Yap Kayıt Ol Bildirimler

8. Sınıf Türkçe Sözcükte Anlam Konu Anlatımı

Tanım

Sözcük: İnsanlar arasındaki iletişimi sağlayan dilin anlamlı en küçük parçasına sözcük (kelime) denir. Sözcükler herhangi bir varlığı, kavramı ya da eylemi karşılayabilir.

Sözcükte Anlam Türleri

1

Gerçek (Temel) Anlam

Sözcüğün sözlükteki ilk anlamına ve bu anlamdan tamamen uzaklaşmadan kazandığı yeni anlamlara gerçek anlam denir.


İki gündür dişinde bir sızı hissediyordu.

Havalar ısınınca çocuklar parklara akın etti.

Ağacın sararan yaprakları bir bir döküldü.

⚠️ Uyarı

Yan anlam, sözcüğün gerçek anlamından biraz uzaklaşarak cümle içinde kazandığı yeni anlamdır. Ancak, “Ortaokul Türkçe Müfredatı”nda yan anlam diye bir konu yoktur. Bu yüzden yan anlama sahip olan sözcükleri de gerçek anlam olarak değerlendiririz.

Örnek:
Kapının kolu yeni boyanmış.
Örnek:
Şişenin ağzını kapatır mısın?

2

Mecaz Anlam

Bir kelimenin tamamen gerçek anlamı dışında kullanılmasıdır. Mecaz anlam çoğunlukla benzetme yolu ile kazandırılır ve aslında bir “değişmece”dir.

Özellikler:

  • Yazar anlatımı güçlendirmek için bu değişimi yapar
  • Gerçek anlamından tamamen uzaklaşır
  • Çoğunlukla benzetme yoluyla oluşur

“Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın!” -H. E. Adıvar

“Bu acı adam, tatlı ve nüktedandı.” -Y. Z. Ortaç

“En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş.” -H. Taner

3

Terim Anlam

Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelimeler terim anlamlı sözcüklerdir.


“Tabanı otuz metre kadar tutan bir eşkenar üçgen biçimindedir.” -T. Buğra

“Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi.” -A. Ş. Hisar

“Maçta da kendini pek yormaz, yarı ofsayt durumlarından beleş goller çıkarırdı.” -H. Taner

Anlam İlişkileri

1. Eş Anlamlı (Anlamdaş) Kelimeler

Yazılışları farklı, ancak anlamları aynı veya çok yakın olan kelimelerdir.

Güzel – Hoş

Büyük – İri

Kırmızı – Al

Sıcak – Hararetli

2. Zıt Anlamlı (Karşıt) Kelimeler

Anlamları birbirinin tam tersi olan kelimelerdir.

Büyük – Küçük

Sıcak – Soğuk

Güzel – Çirkin

Açık – Kapalı

3. Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler

Yazılışları ve okunuşları aynı, ancak anlamları farklı olan kelimelerdir.

Yaz (mevsim) – Yaz (fiil)

Dal (ağaç dalı) – Dal (su dalgası)

Çay (içecek) – Çay (su yolu)

Gül (çiçek) – Gül (fiil)

4. Somut ve Soyut Anlam

Somut Anlam: Beş duyu organıyla algılanabilen kavramları ifade eden kelimelerdir.

Soyut Anlam: Beş duyu organıyla algılanamayan, düşünce ve duyguları ifade eden kelimelerdir.

Elma, Masa, Ev (Somut)

Sevgi, Özlem, Korku (Soyut)

Güneş, Rüzgar, Ses (Somut)

Mutluluk, Üzüntü, Umut (Soyut)

5. Çok Anlamlılık

Bir sözcüğün birden fazla anlama sahip olması durumudur. Sözcük, farklı cümlelerde farklı anlamlar kazanabilir.


“Göz” kelimesi: Organ anlamında – “Gözüm ağrıyor.”

“Göz” kelimesi: Delik anlamında – “İğnenin gözü küçük.”

“Göz” kelimesi: Bakış anlamında – “Gözü yükseklerde.”

6. Nitel Anlam

Nitelik: Bir şeyin sayısal olarak ölçülemeyen özellikleridir. Bir kelime bir şeyin sayısal olarak ölçülemeyen bir özelliğini belirtecek şekilde kullanılırsa nitel anlamda kullanılmış olur.

Bir şeyin nitel özellikleri, daha çok nasıl oldukları, nasıl göründükleri ile ilgilidir.


“Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum.” -F. R. Atay

“Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış.” -M. Ş. Esendal

“Bu boş ve çirkin iddiayı bir kere de onun ağzından işitmek istedim.” -Ö. Seyfettin

7. Nicel Anlam

Nicelik: Bir şeyin sayısal olarak ölçülebilen özellikleridir. Bir kelime bir şeyin sayısal olarak ölçülebilen bir özelliğini belirtecek şekilde kullanılırsa nicel anlamda kullanılmış olur.

Bir şeyin nicel özellikleri, daha çok ne kadar oldukları ile ilgilidir.


“Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu.” -P. Safa

“Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım.” -A. Ağaoğlu

“Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı.” -A. Haşim

Kalıplaşmış Söz Öbekleri

Deyimler

Gerçek anlamından farklı bir anlam taşıyan ve çekici bir anlatım özelliğine sahip olan kalıplaşmış söz öbeklerine deyim denir. Deyimler halkın ortak mirasıdır ve kalıplaşmış olduğundan değiştirilemez.

Özellikler:

  • Deyimlerdeki anlatım güzelliği deyimlerin mecaz anlamlı olmasındandır
  • Deyimler bir dildeki en önemli zenginliktir
  • Deyimleri atasözünden ayıran özellik: Deyimlerin cümle niteliğinde olmamasıdır

Abayı yakmak, aşağıdan almak, bağrına taş basmak

Buluttan nem kapmak, çileden çıkmak, dalga geçmek

Göze girmek, gözden düşmek, kulağı delik

Atasözleri

Atasözü ya da atalar sözü, halkın ortak ürünü olan, halkın olaylar ve durumlar karşısında edindiği tecrübe ve gözleme dayalı, öğüt verici nitelikte özlü, kısa, çarpıcı kalıplaşmış cümlelerdir.

Özellikler:

  • Atasözleri, söz oyunlarına ve zengin bir anlatıma dayalı, gerçek anlamı dışında derin bir anlam taşıyan mecazlı sözlerdir
  • Atasözleri, kalıplaşmış olduğundan değiştirilemez
  • Deyimlerle birlikte atasözleri bir milletin geçmişten bugüne dünya görüşünü, felsefesini, olaylara bakış açısını gösteren binlerce yıllık birikimlerdir

Âlet işler, el övünür. Ak akça kara gün içindir.

Çalma elin kapısını, çalarlar kapını. Güzele bakmak sevaptır.

Eşek hoşaftan ne anlar denesini yer suyunu bırakır

İkilemeler

Anlamı pekiştirmek, anlatımı güçlendirmek için kalıplaşmış şekilde arka arkaya söylenen iki kelimeden meydana gelen söz öbeklerine ikileme denir.

Oluşturulma Şekilleri:

  • Aynı sözcüklerin tekrarı: ağır ağır, yavaş yavaş, hızlı hızlı
  • Eş ya da yakın anlamlı sözcüklerin tekrarı: ses seda, yorgun argın, zarar ziyan
  • Karşıt anlamlı sözcüklerin tekrarı: aşağı yukarı, iyi kötü, ileri geri
  • Biri anlamlı diğeri anlamsız sözcüklerin tekrarı: çoluk çocuk, eski püskü, yarım yamalak
  • Her ikisi de anlamsız sözcüklerin tekrarı: abur cumur, mırın kırın, paldır küldür
  • Yansıma sözcüklerin tekrarı: şırıl şırıl, gıcır gıcır, gürül gürül

“Ama bu yeni şiir, yavaş yavaş yayılıp birçok kimse tarafından da tutulunca iş değişti.” -O. V. Kanık

“Her birimiz iyi kötü bir vitrin taşımaktayız göğüs kafesimizde.” -E. Şafak

“İdare lambası pır pır edip duruyordu sofadaki merdiven başında.” -Ç. Altan

Bu Konuyu Test Et

Sözcükte anlam konusunu pekiştirmek için test çözebilirsin.

Teste Başla

Takip
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
0
Düşüncelerinizi duymak isterim, lütfen yorum yapın.x