5. Sınıf Türkçe Paragrafta Anlam Konu Anlatımı

Bilim insanları, yunusların zeki canlılar olduğunu ve kendilerine özgü bir iletişim sistemi kullandıklarını keşfettiler. Araştırmalara göre yunuslar birbirleriyle ıslık ve tıkırtı sesleriyle haberleşiyorlar. Her yunusun kendine özel bir ıslık sesi var ve bu ses sayesinde birbirlerini tanıyabiliyorlar. Ayrıca yunuslar karmaşık problemleri çözme konusunda oldukça yetenekli. Deneylerde yunusların aynaları kullanabildikleri ve kendi görüntülerini tanıyabildikleri gözlemlenmiştir.

Teknoloji hayatımızın her alanında kendine yer buluyor. Artık bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar olmadan günlük işlerimizi yapmak neredeyse imkânsız hale geldi. Bu cihazlar sayesinde dünyanın öbür ucundaki bir arkadaşımızla anında konuşabiliyor, istediğimiz bilgiye saniyeler içinde ulaşabiliyoruz. Ancak teknolojinin bu hızlı ilerleyişi beraberinde bazı sorunları da getirdi. Ekran başında geçirilen uzun saatler, hareket etmeyi azalttı ve sosyal ilişkileri zayıflattı.

Okumak, insanın ufkunu genişleten en önemli etkinliklerden biridir. Bir kitabın sayfalarını çevirirken farklı dünyalara yolculuk yaparız, yeni bilgiler öğreniriz ve hayal gücümüzü geliştiririz. Kitaplar bize geçmişin hikâyelerini anlatır, geleceğe dair hayaller kurmamıza yardımcı olur. Okuma alışkanlığı kazanan bireyler, kelime hazinelerini zenginleştirir ve düşüncelerini daha iyi ifade edebilirler. Bu nedenle çocuk yaşlardan itibaren kitap okumaya teşvik etmek, kişinin gelişimi açısından son derece önemlidir.

Başarıya ulaşmanın yolu sabırdan geçer. Aceleci davranmak, hızlı sonuç almak için çabalamak çoğu zaman hata yapmamıza neden olur. Sabırlı olan kişiler, karşılaştıkları zorluklar karşısında yılmaz, adım adım ilerlerler. Büyük işler bir günde olmaz, zaman ve emek ister. Sabır gösteren insanlar, sonunda emeklerinin karşılığını alırlar ve hedeflerine ulaşırlar.

Güneş doğarken uyandım
Kırlarda koşmak istedim
Çiçeklerle dolu bahçede
Mutluluğu buldum ben

Peynirin tarihi çok eskilere dayanır. Tarihçilere göre peynir yapımı yaklaşık 8.000 yıl önce başlamıştır. İlk peynir muhtemelen koyun veya keçi sütünün yanlışlıkla ekşimesiyle ortaya çıkmıştır. Zamanla insanlar peynir yapımını öğrenmiş ve farklı yöntemler geliştirmişlerdir. Bugün dünyada yüzlerce çeşit peynir üretilmektedir. Her ülke kendi kültürüne özgü peynir çeşitlerine sahiptir.

Ayşe her sabah erkenden kalkar, okuluna hazırlanır ve zamanında evden çıkardı. Derslerinde çok başarılıydı çünkü düzenli çalışırdı. Öğretmenleri onu çok sever, arkadaşları ise onunla vakit geçirmekten hoşlanırdı. Ayşe, her zaman kitaplarını düzenli tutar, ödevlerini zamanında yapardı. Bu çalışkanlığı sayesinde sınıfının en başarılı öğrencisi oldu. Ayşe o an anladı ki: Düzenli çalışan öğrenciler başarıyı yakalar.

Şehir merkezinde küçük bir park vardı. Bu parkta farklı yaşlardan insanlar gelir, banklara oturur, biraz nefes alırdı. Ancak hiç kimse birbiriyle konuşmazdı. Herkes kendi dünyasında yaşar, yanındakini görmezden gelirdi. Bir gün yaşlı bir adam kalp krizi geçirdi. O anda tüm park sakinleri bir anda harekete geçti. Kimi doktor çağırdı, kimi yardım etti, kimi de ailesini buldu. O günden sonra parktaki insanlar birbirlerini tanımaya başladı, selamlaştı ve sohbet ettiler. Küçük park artık sadece oturulan değil, dostlukların kurulduğu bir yerdi.

Elbette böyle düşünüyorum. Çünkü arkadaşlık, sadece birlikte eğlenmek değildir. Gerçek arkadaşlar zor günlerde yanında olur, seni dinler ve destekler. Mutlu olduğun anlarda seninle sevinir, üzgün olduğunda seni teselli eder. Güven, sadakat ve samimiyet arkadaşlığın temelidir. İyi bir arkadaş, hayatının her aşamasında seninle birlikte büyür ve gelişir.

I. Öğrenci sınavın sonucunu öğrenince çok sevindi ve başarısının sırrını arkadaşlarıyla paylaştı.

II. Bir öğrenci sınavdan önce düzenli bir şekilde çalışmaya başladı. Her gün belirli saatlerde ders çalışıyor, konuları tekrar ediyordu.

III. Çalışma planı hazırladı, önemli konuları belirledi ve notlar tuttu. Sınav günü geldiğinde konulara hâkimdi ve kendine güveniyordu.

I. Ankara’da edebiyat eğitimi aldı ve Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı.

II. Adana’nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi ve ilkokulu burada okudu.

III. Şiir yazmaya başladı ve Türk edebiyatının önemli şairlerinden biri oldu.

IV. Lise eğitimini tamamladıktan sonra üniversiteye gitti.

Spor yapmak, sağlıklı bir yaşamın temel taşlarından biridir. Düzenli egzersiz yapan insanlar hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha sağlıklıdırlar. Spor yapmak vücudumuzu güçlendirir, bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirir. Ayrıca spor yaparken salgılanan hormonlar bizi mutlu eder ve stresten uzaklaştırır. – – – –

(I) Arılar, çiçeklerden polen toplayarak bal üretirler. (II) Arıların topladıkları polenler, bitkilerin döllenmesine de yardımcı olur. (III) Arıların ürettiği bal, hem lezzetli hem de sağlıklı bir besindir. (IV) Geçen hafta marketten güzel bir ayakkabı aldım. (V) Balın içinde birçok vitamin ve mineral bulunur ve doğal bir antibiyotik özelliği taşır.

(I) Fatma Hanım; 1925 yılında İzmir’de doğmuş, ilk ve orta öğrenimini bu şehirde tamamlamıştır. (II) Liseyi bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve matematik öğretmeni olmuştur. (III) Fatma Hanım, mesleğinde otuz yıl görev yapmış ve yüzlerce öğrenci yetiştirmiştir. (IV) Emekli olduktan sonra çeşitli eğitim projelerinde gönüllü olarak çalışmaya devam etmiştir. (V) Ayrıca Türkçe dilinin doğru kullanılması konusunda birçok makale yazmış ve konferanslar vermiştir.

(I) Çanakkale Boğazı, Türkiye’nin en önemli su yollarından biridir ve yaklaşık 65 kilometre uzunluğundadır. (II) Boğazın genişliği yer yer değişiklik gösterir, en dar yeri yaklaşık 1,2 kilometredir. (III) Çanakkale Boğazı tarih boyunca birçok medeniyet için önemli bir geçiş yolu olmuştur. (IV) Boğazın derinliği de farklı bölgelerde değişkenlik gösterir.

Sabahın ilk ışıkları pencereye vurduğunda uyandım. Dışarıda kuşların cıvıl cıvıl öttüğünü duydum. Mutfaktan gelen taze ekmek kokusu burnuma geldi. Yataktan kalkıp pencereyi açtım, temiz sabah havasını ciğerlerime çektim. Aşağıda bahçedeki çiçeklerin rengârenk görüntüsü gözüme çarptı.

Bazen insanları anlamakta zorlanıyorum. Ne oldu da bu kadar düşüncesiz, bu kadar kaba hâle geldik? Sırada bekleyen birini görmezden gelmek, selam vermeden geçmek, başkasının emeğine saygı duymamak… Bunlar artık sıradanlaştı. Oysa birinin yüzüne gülümsemek, teşekkür etmek, yol vermek çok zor değil. İnsanların böyle yapmasına gerçekten ne gerek var? Herkesin kendi küçük dünyasında en önemli kişi gibi davranması, yaşadığımız toplumu sessizce yıpratıyor. Nezaket kayboldukça birlikte yaşamanın huzuru da eksiliyor. Belki de en çok, bu kabalığın normalleşmesine kızıyorum. Çünkü incelik azaldıkça insanlık da eksiliyor gibi geliyor bana.

Can, sınav sonuçlarını beklerken oldukça endişeliydi. Kalbi hızla atıyor, elleri terliyordu. Sürekli saate bakıyor, zamanı durdurmak istiyormuş gibi hissediyordu. Her küçük seste irkiliyor, kafasında kötü senaryolar dönüp duruyordu. Kendini sakinleştirmeye çalışsa da bunu bir türlü başaramıyordu. Gelecekle ilgili kaygılar içinde boğuluyordu. Zaten şimdiye kadar başına gelmeyen kalmamıştı, kesin bu sınav sonucu da onun yüzünü güldürmeyecekti.

Bir varmış bir yokmuş. Uçsuz bucaksız bir dağda altın saçlı bir dev yaşarmış. Altın saçlı dev, diğer devler gibi korkunç değilmiş. Aksine gümüş gibi kalbi varmış. Herkese iyilik düşünür, herkesin yardımına koşarmış.

Bir zamanlar bir çift güvercin; çok yoruldukları bir anda boş bir barakada, bir çobanın bıraktığı yerde bir direkten sarkan açık bir şemsiye keşfettiler. Mevsimlerden bahardı. Bu siyah ağa benzeyen şemsiyenin içinde yuvalarını kurmaya karar verdiler.

Elektronik kitap, taşıma kolaylığı ve binlerce kitaba tek cihazda erişim sağlama gibi avantajlar sunar. Özellikle seyahatlerde ya da kalabalık ortamlarda oldukça pratiktir. Ayrıca yazı tipi büyütme, gece modu gibi özellikler sayesinde okuma deneyimi kişiselleştirilebilir. Ancak uzun süre ekrana bakmak göz yorgunluğuna ve dikkat dağınıklığına neden olabilir. Öte yandan basılı kitap okumak gözleri daha az yorar ve sayfaların kokusu, dokusu gibi fiziksel hisler okuma zevkini artırır. Basılı kitaplar ekran olmadan odaklanmayı kolaylaştırır. Kısacası elektronik kitaplar pratiklik sağlarken basılı kitaplar daha doğal bir okuma deneyimi sunar.

Zeynep, kalabalık ortamlarda rahat edemezdi. Çoğu zaman insanlarla aynı düşüncede olmaz, onların beklentilerine uymazdı. Kendi bildiği yoldan gitmek ister bu yüzden sık sık eleştirilirdi. Arkadaşları onun bu tavrını anlamakta güçlük çekerdi. Zeynep ise çevresine uyum sağlamak yerine kendi fikirlerine ve prensiplerine sadık kalmayı tercih ederdi. Bu yüzden çoğu zaman yalnız kalıyordu ama özgürlüğünden vazgeçmiyordu.