8. Sınıf İnkılap Tarihi 2. Dönem 2. Yazılı Soruları 7
Tebrikler! 8. Sınıf İnkılap Tarihi 2. Dönem 2. Yazılı Soruları 7 adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
→ %%TIME_ALLOWED%% saniye süre verilen sınavı %%TIME_USED%% saniyede tamamladınız.
→ Toplam soru sayısı: %%TOTAL%%
→ Doğru sayınız: %%SCORE%% - yanlış ve boş sayınız: %%WRONG_ANSWERS%%.
→ Sınavdan aldığınız puan: %%PERCENTAGE%%
→ Sınav sonucu değerlendirmeniz:
→ %%RATING%%
Soru 1 |
Sadabat Paktı (8 Temmuz 1937) : Tüm dünyada sorunların giderek arttığı 1930’lu yıllarda Türkiye, sorunlarını diplomasi ile çözen ve dünya barışına katkı sunan bir devlet konumuna yükselmiştir. Türkiye; sadece kendi sorunlarını çözmekle kalmamış, bölge devletlerinin huzur ve güvenliğine de katkı sağlamıştır. Uluslararası barış ve iş birliği ilkesiyle hareket eden Türkiye, bölgesinde barış ve güven merkezi olmuştur. Balkan ülkeleriyle dostluk ve iş birliğini geliştiren Türkiye, aynı gayelere Doğu komşularıyla da ulaşmaya çalıştı. İtalya’nın 1935’te Habeşistan’a saldırması, Ortadoğu’da güvenliği tehlikeye düşürmüştü. Bu durum karşısında Türkiye ülke ve bölge güvenliğinin sağlanması için bölge ülkeleriyle iş birliğini geliştirmeye çalıştı. Tahran’da bir araya gelen Türkiye, İran, Irak ve Afganistan temsilcileri Sadabat Paktı adıyla bir antlaşma imzaladılar. İş birliğinden çok bir dostluk antlaşması mahiyetinde olan bu Pakt’a üye devletler, birbirlerinin sınırlarına saygı göstermeyi ve birbirlerinin iç işlerine müdahale etmemeyi taahhüt ettiler. Metinde geçen açıklamalardan hangi yargıya ulaşamayız?
Ülkemiz dış politikada barış ve güvenlik ilkelerine uygun adımlar atmıştır. | |
Sadabat paktına üye devletler İtalya ya savaş ilan etmişlerdir. | |
Sadabat paktının imzalanması doğu sınırımızın güvenliğine katkı sağlamaktadır. | |
Uluslararası barış ve iş birliği ilkesiyle hareket eden Türkiye, bölgesinde barış ve güven merkezi olmuştur. |
Soru 2 |
2. dünya savaşının başlangıcında tarafsızlığını ilan eden Türkiye, İngiltere ve Fransa’nın isteğiyle BM ye üye olabilmek için ve savaş sonrası dış politikada etkili olabilmek için Almanya’ya savaş ilan ederek müttefikler gurunda savaşta resmen yer almıştır. Ancak fiilen savaşa girmemiştir.
Yukarıdaki parçada anlatılanlara göre hangi yargıya ulaşamayız?
Türkiye başlangıçta barış yanlısı bir politika izlemiştir | |
Siyasi yalnızlıktan kurtulmak için savaşa katılmıştır | |
Türkiye bu savaşta pek çok can , mal ve toprak kaybına uğramıştır | |
Türkiye dış politikada çıkarlarına uygun kararlar almıştır |
Soru 3 |
Fransız İhtilali’nin (1789) sonuçları da Osmanlı Devleti üzerinde etkili oldu. Özellikle milliyetçilik fikri çok uluslu imparatorlukları olumsuz etkiledi. Fransızlar milliyetçilik fikrini “Her millete bir devlet” sloganıyla dış politikada bir araç olarak kullandılar. Bu fikrin en fazla etkilediği devletlerden biri Osmanlı Devleti oldu. Milliyetçilik fikrinden etkilenen azınlıklar, Avrupalı devletlerin de kışkırtmasıyla isyan etmeye başladılar. Sırplarla başlayan isyanlar diğer azınlıklara yayıldı. İsyanların etkisi devletin özellikle Doğu Avrupa ve Balkan topraklarında daha yıkıcı oldu. İsyanlar sonucunda Balkanlarda huzur bozuldu.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi Fransız ihtilalinin, metinde belirtilen etkisiyle meydana gelen olumsuz bir gelişme değildir?
1829 da Yunanistan’ın Osmanlıdan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesi | |
1876 1. Meşrutiyetin ilanı ve Kanuni Esasinin yürürlüğe girmesi | |
Büyük devletlerin kışkırtmasıyla başlayan Ermeni isyanları | |
1878 da Sırbistan Karadağ ve Romanya’nın Osmanlıdan ayrılması |
Soru 4 |
Lozan Antlaşması'nda Boğazlarla İlgili Hükümler
- Boğazlar başkanı Türk olan Uluslararası Boğazlar Komisyonu tarafından yönetilecek.
- Boğazların her iki yakasında askerden arındırılmış bölge bulundurulacak.
- Boğazlardan gemi ve uçakların geçişi serbest olacak. Türkiye savaşa girerse savaştığı ülkelere Boğazları kapatabilecek.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi
- Boğazların yönetimi Türkiye'ye devredilecek.
- Askerden arındırılmış bölge kaldırılacak Türkiye buralarda askeri tedbir alabilecek.
- Boğazların güvenliği Türkiye'nin yetki ve sorumluluğunda olacak.
- Boğazlardan ticaret gemilerinin geçişi serbest ve ücretsiz olacak, savaş gemilerinin geçişi belli kurallara bağlı olacak.
Boğazlarla ilgili her iki anlaşmanın karşılaştırılmasına göre hangi açıklamaya ulaşabiliriz?
Montrö sonrası boğazlar ülkemiz için önemli bir ekonomik gelir kaynağı olacaktır | |
Lozan'da boğazlarla ilgili hükümler tam bağımsızlık ilkesine uygundur | |
Günümüzde boğazlar Lozan anlaşmasına göre kullanılmaktadır | |
Montrö sözleşmesi ile boğazlarda askeri ve siyasi egemenlik ülkemize geçmiştir |
Soru 5 |
''Çok zaman geçmeden Avrupa'da bir fırtına kopacak, bu müthiş kasırga, dünyanın her tarafına yayılacak ve insanlık genel bir savaş felaketinin bütün kötülükleri ile bir kere daha karşılaşacak! Bu kanlı, tehlikeli durumda tarafsız kalmak, savaşa katılmamak ve devlet gemisini bu fırtına ortasında hiçbir engele çarptırmadan yöneterek savaş dışında ve barış içinde yaşamaya çabalamak, bizim için hayati önem taşımaktadır.'' 1938. (Utkan Kocatürk, Atatürk'ün, Fikir ve Düşünceleri, s.451).
Kemal Atatürk
M.Kemal in 2. Dünya savaşı öncesi görüşleri ile ilgili hangi yargıya ulaşamayız?
2. Dünya savaşını tahmin eden M Kemal ileri görüşlü bir liderdir | |
Ülkemiz için 2. Dünya savaşında en iyi politika tarafsızlık ve barışçıl bir siyasettir | |
Türkiye bu savaşa katılmalı ve kaybettiği toprakları geri kazanmalıdır | |
Türkiye yi bu savaş ortamının zararlarından ancak iyi bir yönetim koruyabilir |
Soru 6 |
M. Kemal’in ölümünü pek çok dış basın örneğin Bulgar, Yunan , Fransız gazeteleri “ büyük politik deha..... vb manşetlerle, haber yapmışlardır. Bu durum nasıl değerlendirebilir?
Atatürk bu ülkelerde görev yapmıştır. | |
Yöneticiliği ve fikirleri evrensel değerler taşımaktadır. | |
Bu ülkeler, milli mücadelede, Türkiye ye yardım yapmışlardır. | |
Bu ülkelerin bağımsızlık mücadelelerine Atatürk, destek vermiştir. |
Soru 7 |
Lozan Antlaşması sonrasında Türkiye yabancı okullarla ilgili yasal düzenlemeler yaptı. Çıkarılan “Tevhid-i Tedrisat Kanunu” ile yabancı okulların ayrıcalıklarına son verilerek bu okullar Millî Eğitim Bakanlığına bağlandı. Yabancı okullara Türk öğretmenler tarafından Türkçe okutulmak üzere tarih ve coğrafya dersleri de konuldu. Ayrıca bu okullar Türk müfettişlerce denetlenmeye başlandı. Bu çalışmalar, bunca zamandır serbest hareket etmeye alışmış bazı yabancı okulları rahatsız etti ise de Türkiye kararlarının arkasında durdu. Kurallara uyan yabancı okullar faaliyetlerine Türk Hükûmetinin kontrolünde devam ederken aykırı hareket eden okullar kapatıldı.
Metinde geçen bu açıklamalarda altı çizili bilgiler yabancı okullar sorunun çözümünde hangi ilkeye uygun bir tutum sergilendiğini gösterir?
inkılapçılık | |
halkçılık | |
laiklik | |
milliyetçilik |
Soru 8 |
I-Türkiye dış politikada barışçıl yöntemler takip etmiş, devletler arasında iş birliğinin gelişmesine önem vermiştir. Türkiye kendisine dostça yaklaşan ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmiş ancak düşmanca tavır sergileyen ülkelere gerekli karşılığı vermekten çekinmemiştir.
II- “Millet hayatı tehlikeye uğramadıkça harp bir cinayettir.”1 diyen Atatürk’ün sözüne uygun olarak Türkiye yayılmacı bir politika takip etmemiş, devletler arasındaki sorunların diplomasi ile çözülmesinden yana olmuştur. Uluslararası ilişkilerde, tarihî dostluk ve düşmanlık yerine, değişen şartlar ve karşılıklı yarar ilişkileri esas alınarak birçok ülkeyle dostluklar kurulmuştur.
Açıklamalarda hangi dış politika ilkelerimiz belirtilmiştir?
Mütekabiliyet/Barış | |
Akılcılık/Gerçekçilik | |
Hukuka uygunluk/Milli menfaati esas alma | |
Bağımsızlık/Akılcılık |
Soru 9 |
Hükûmet millettir ve millet hükûmettir. Artık hükûmet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır. Bu açıklamalara göre;
Aşağıdakilerden hangisi demokratikleşme yolunda atılan adımlar konu başlığı altında işlenecek bir bilgi değildir?
Saltanatın kaldırılışı | |
Çok partili yaşama geçiş denemeleri | |
Cumhuriyetin ilanı | |
Nüfus mübadelesi |
Soru 10 |
“Kadınlarımızın her millette olduğu gibi bizim milletimiz için de ne kadar yüksek ehemmiyeti olduğunu söylemeye lüzum yoktur. Bizim milletimizde kadın, eskiden bu ehemmiyeti hakikaten en yüksek derecede kazanmıştır.” aşağıda belirtilen inkılaplardan hangisi bu açıklamalarla ilgili değildir?
medeni kanun | |
tevhidi tedrisat | |
kadınlara seçme ve seçilme hakkı | |
ölçü ve tartıda yenilik |
Soru 11 |
İzmir iktisat kongresi ile ilgili hangi açıklama bu görseli desteklemektedir?
Ekonomik kalkınma için yabancı sermayeyi ülkemize çekmeliyiz. | |
Ekonomide her alanda kalkınma hamleleri yapılmalıdır. | |
Yeni vergilerle, ekonomik sıkıntılar azaltılmalıdır. | |
Bu sektörler dışında ekonomik yatırım yapılmamalıdır. |
Soru 12 |
''Bugünkü hükümetimiz, devlet örgütümüz doğrudan doğruya milletin kendiliğinden yaptığı bir devlet örgütü ve hükümettir ki, onun ismi cumhuriyettir. Artık hükümet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir. Artık hükümet ve hükümet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır.'' (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri II, s. 230.)
Yukarıda metinde geçen ifadelerle çelişen ifade hangisidir?
Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. | |
TBMM nin üstünde bir güç yoktur. | |
Milletin istiklalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır. | |
Kişisel egemenliğin devamı, yönetimde istikrar için önemlidir. |
Soru 13 |
Wilson İlkeleri’ne göre Birinci Dünya Savaşı sonucunda savaşı kazanan ülkeler, savaşı kaybeden ülkelerden toprak almayacak ve Osmanlı İmparatorluğu’nda Türklerin çoğunlukta olduğu bölgeler Türklere bırakılacaktı. Ancak İtilaf Devletleri bu ilkelere rağmen Anadolu’yu işgal etti.
İtilaf Devletleri bu işgali Mondros Ateşkes Antlaşması’nın hangi maddelerine dayandırmıştır?
Ordu terhis edilecek, orduya ait silahlar, cephane, donatım malzemesi ve taşıtlar müttefikler emrine verilecektir. | |
Bütün haberleşme istasyonları (telsiz, telgraf vb.) İtilaf Devletleri’nce denetim altına alınacak. | |
İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit eden herhangi bir durum hâlinde istedikleri bölgeleri işgal edebilecekler. | |
Bütün liman ve tersanelerden İtilaf Devletleri yararlanabilecekler. |
Soru 14 |
Lozan’dan sonra İstanbul’da yeniden başlayan Musul görüşmelerinde Türkiye, bölgenin geleceğinin yapılacak bir halk oylaması ile belirlenmesini teklif etti. İngiltere ise meseleyi Milletler Cemiyetine götürmek istediğinden bu teklifi reddedip uzlaşmaz bir tutum içine girdi. Böylece sonuçsuz kalan görüşmelerin ardından Musul sorunu Lozan Antlaşması’nın ilgili hükmü gereği Milletler Cemiyetine taşındı. Milletler Cemiyeti de Musul’un İngiltere mandası altındaki Irak’a bırakılmasına karar verdi. Bunun üzerine Türkiye, Musul’u güç kullanarak almaktan başka çaresi kalmadığını görerek savaş hazırlıklarına başladı. Ancak tam bu sırada doğuda çıkan Şeyh Sait İsyanı harekete geçilmesini engelledi. İsyanın bastırılmasına ve ülke içinde düzenin yeniden sağlanmasına öncelik veren Türkiye, İngiltere ile anlaşmak zorunda kaldı.
Musul meselesi ile ilgili yaşanılanlara göre hangi yargıya ulaşabiliriz?
İngiltere, Musul meselesinde Türkiye'nin lehinde bir tutum sergilemiştir. | |
Ülke içinde yaşanılan olumsuz gelişmeler dış politikada başarısızlığa yol açmıştır. | |
Musul meselesi Misakı Milli ye uygun bir şekilde çözülmüştür. | |
Musul, yapılan halkoylaması sonucu Irak a bırakılmıştır. |
Soru 15 |
• Vatanın bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir.
• İstanbul Hükümeti, üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirememektedir Bu hal, milletimizi âdeta yok olmuş göstermektedir.
Amasya genelgesinde yer alan bu maddelerle ilgili hangi SORUYA cevap olabilir?
Kurtuluş savaşının gerekçesi nedir? | |
Saltanat neden kaldırılmıştır? | |
Milli mücadelenin yöntemi nedir? | |
Amasya görüşmeleri neden yapılmalıdır? |
Soru 16 |
Mustafa Kemal, Sevr Antlaşması’nı büyük bir tepkiyle karşıladı. O, bu antlaşma hakkındaki düşüncelerini soran bir gazeteciye şu cevabı vermiştir: “Sevr Antlaşması Türk milleti için öylesine uğursuz bir idam kararnamesidir ki onun bir dost ağzından çıkmamasını dileriz. Bu konuşmamız sırasında bile Sevr Antlaşması’nı ağzıma almak istemem. Sevr Antlaşması’nı kafasından çıkarmayan milletlerle güven temeline dayanan ilişkilere girişemeyiz. Bize göre böyle bir antlaşma yoktur” Sevr anlaşmasının hangi yönüne tepki göstermektedir?
Bağımsızlığımıza aykırı maddeler içermesi | |
İtalya da görüşülmüş olması | |
Mebusan meclisinin onaylamaması | |
Anlaşma görüşmelerine kendisinin çağırılmaması |
Soru 17 |
Millî cemiyetler ve Kuvayı millîye, gelişen savaş koşullarına uyum sağlamada sorunlar yaşamıştır. Aralarındaki kopukluk, iletişimsizlik ve imkânsızlıklar uzun süre ayakta kalmalarını ve başarılı olma şanslarını zayıflatmıştır. Ayrıca bölgesel hareket etmeleri nedeniyle ulusal bağımsızlığı sağlamak için yetersiz kalmışlardır.
Metinde geçen Milli Cemiyetlerin ve Kuvayı Milliye hareketinin bu zayıf yönleri nasıl giderilmiştir?
Her cemiyet bulunduğu bölge için mücadele etmesi sağlanmıştır. | |
Milli mücadelenin Kuvayı milliye ile kesin sonuca ulaşması için ihtiyaçlarını halkın karşılaması sağlanmıştır. | |
Milli cemiyetler ve Kuvayı milliye harekâtı milli mücadeleye zarar verdikleri için kapatılmıştır. | |
Bütün cemiyetler tek çatı altında toplanmış, ayrıca Kuvayı milliye yerine düzenli ordu kurulmuştur. |
Soru 18 |
Avrupalı devletler zamanla bilimsel bilgiyi teknolojiye aktarıp buhar gücüyle çalışan gemiler icat ettiler ve dokuma fabrikaları kurdular. Böylece Sanayi İnkılabı doğdu. Küçük üretim atölyelerinin yerini büyük fabrikalar, insan gücünün yerini makine gücü aldı. Makineler sayesinde üretim hızla arttı. Artan üretimle birlikte ham madde ve pazar ihtiyacı da arttı. Avrupalı devletler ihtiyaç duydukları ham maddeyi henüz sanayileşmemiş ülkelerden karşılayıp ürettikleri ürünleri de aynı ülkelerde pazarladılar. Böylece Sömürgecilik doğdu ve kısa sürede gelişti. Sömürge yarışında başı çeken İngiltere “üzerinde güneş batmayan” geniş bir sömürge imparatorluğu kurdu. İngiltere’yi diğer Avrupalı devletler takip etti. Avrupalı devletler arasında başlayan sömürge yarışı ham madde ve pazar rekabetini de artırdı.
Artan bu rekabet de I. Dünya Savaşı’na zemin hazırladı.
Buna göre:
I- Sanayi inkılabı ile üretim ve ulaşım da yenilikler başlamıştır
II- Sömürgecilik faaliyeti devletlerarası ekonomik iş birliğini artırmıştır.
III- Ekonomik ve siyasi rekabet ileride savaşa yol açmıştır
IV- Osmanlı Devleti’nin ekonomisi, sanayi inkılabından sonra düzelmiştir
Metinde geçen bilgilere göre hangi şıktaki yargı veya yargılara ulaşamayız?
I- II | |
I- III | |
II – IV | |
I- IV |
Soru 19 |
“Türk millî hareketi Ankara’dan Kafkasya’ya, İran, Arabistan, Suriye ve Mısır’a yansımakla kalmadı. Etki sahasını Balkanlar, Rumeli ve Arnavutluk’a kadar genişletti. 18 Mart 1923’te Foreign Affairs’te yayımlanan bir makalede, “Hint Müslümanları da dâhil olmak üzere milyonlarca Müslümanın İslam’ın yenilmez kılıcı olarak gördüğü Türkiye, milyonlarca Müslüman olmayan Asyalı tarafından da desteklenmekte ve Batı’ya karşı ayaklanışın öncüsü sayılmaktadır. Bu gelişme Doğu ile ilgisi olan bütün Batı milletleri için bir tehlike işaretidir...”
Parçada kurtuluş savaşımızın hangi yönüne dikkat çekilmektedir?
Milli mücadele sonunda Misakı Milli sınırlarımız Arnavutluk a kadar genişlemiştir. | |
Kurtuluş savaşımız, sömürge altındaki mazlum milletlere umut ışığı olmuştur. | |
Bazı Müslüman devletler Kurtuluş Savaşı’nda işgalcileri desteklemiştir. | |
Müslüman olmayan Asyalılar, Kurtuluş Savaşının kazanılmasıyla, İslam dinini benimsemişlerdir. |
Soru 20 |
''Her birey istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine özgü siyasal bir fikre sahip olmak, seçtiği dinin gereklerini yapmak veya yapmamak hak ve özgürlüğüne sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına egemen olunamaz. Vicdan özgürlüğü sınırsız ve sataşılmaz, bireyin doğal haklarının en önemlilerinden tanınmalıdır.''
Parçada Laiklik ilkesinin hangi özelliğine dikkat çekilmektedir?
Toplumsal hayatı düzenleyen hukuk kurallarının akla, mantığa ve bilime dayandırılması | |
Kişilere din ve inanç hürriyetinin sağlanması | |
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı olması | |
Devletin bütün dinler karşısında tarafsız kalması. |
Soru 21 |
Varlığı konusunda ciddi bir endişeye düşmüş olan millet doğrudan doğruya, bizzat müdahale ederek kuvvetini ve tutumunu göstermek gereği duydu. Bunun sonucunda memleketin her tarafında millî cemiyetler kurulmaya başlandı. Bu cemiyetler her türlü siyasal amaçtan tamamen uzaktır ve varlıklarını sadece memleket bütünlüğünü, millet ve devletin diğer haklarını koruma amacına borçludurlar. Bunların hepsi aynı etkiler ve sebepler altında faaliyet göstermektedirler.
Parçada yapılan açıklamalar hangi soruya cevaptır?
BMM ye halkımız neden isyan başlatmıştır? | |
Milli cemiyetlerin olumsuz yönleri nelerdir? | |
Mondros’tan sonra ülkemizin işgaline karşı halkımızın tepkisi neler olmuştur? | |
1. dünya savaşı yıllarında ülkemizin durumu nasıldı? |
Soru 22 |
Her ne kadar “tarafsızlık” ilan edilse de yönetimde bulunan İttihat ve Terakki Hükûmetinin önde gelen isimlerinden Enver Paşa ve arkadaşları savaşa katılmayı düşünüyordu. Bu kişiler, Avrupa’da başlayan savaşın Osmanlı Devleti’ni de etkileyeceğine ve savaşın dışında kalmanın mümkün olmayacağına inanıyorlardı. Osmanlı yöneticileri zaferle sonuçlanacak bir savaşla:
-Kapitülasyonları kaldırmayı
-Dış borçlardan kurtulmayı amaçlıyorlardı.
Osmanlı yöneticilerinin bu beklentileri ile ilgili hangisini söyleyebiliriz?
Ulusal egemenlik hedeflenmiştir. | |
Ekonomimizi olumsuz etkileyen etkenlerin kaldırılması hedeflenmiştir. | |
Sömürgecilik yarışında yer almak istenmiştir. | |
Azınlık isyanlarına son vermeyi amaçlamışlardır. |
Soru 23 |
Türkiye fiilen katılmamış olsa da savaşın olumsuz etkilerini yakından hissetti. Savaşın ortaya çıkardığı ağır şartların etkisiyle ülkemizde sanayi ve tarım üretiminde önemli düşüşler yaşanırken dış ticaretimiz de geriledi. Temel tüketim maddelerinin fiyatlarında ise büyük artışlar oldu. Bunun üzerine devlet karaborsayı ve haksız kazancı önlemek amacıyla bu faaliyetleri kontrol altına aldı. Ayrıca yeni vergiler koyarak artan savunma giderlerini karşılamaya çalıştı.
2.dünya savaşının ülkemiz üzerinde hangi alandaki etkisinden bahsedilmektedir?
Ekonomi | |
Sağlık | |
Diplomasi | |
Askeri |
Soru 24 |
Osmanlı toprağı olan ve zengin petrol yataklarına sahip ..........., ,Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında İngiltere tarafından işgal edilmişti. Nüfusunun çoğunluğunu Türkler oluşturduğu ve Mondros Ateşkesi’nden sonra işgal edilen bir yer olduğu için bu kent Misakımillî sınırları içerisinde yer alıyordu. Lozan Konferansı’mda İngiltere, ............. şehrini Türkiye’ye bırakmak istememiş, sorun iki devlet arasında dokuz ay içerisinde yapılacak görüşmelerle çözüme kavuşturulmak üzere ertelenmişti.
Metinde boş bırakılan yerlere hangi bilgi yazılmalıdır?
Musul | |
Hatay | |
İzmir | |
Boğazlar |
Soru 25 |
İtilaf Devletleri'nin Yunanlılara güveni azalmıştır.
-İtilaf Devletleri savaştan sonra Londra Konferansı'nı düzenlemişler ve TBMM'yi de bu konferansa davet etmişlerdir.
-TBMM'nin dıştaki itibarının artması sonucu Rusya ile Moskova Antlaşması imzalanmıştır.
-Afganistan ile dostluk antlaşması imzalanmıştır.
Yukarıdaki maddeler hangi soruya cevap olarak yazılması doğru olur?
1. İnönü savaşının ulusal sonuçları nelerdir? | |
1. İnönü savaşının uluslararası sonuçları nelerdir? | |
1. İnönü savaşıyla Kurtuluş Savaşı sona mı emiştir? | |
Kuvayı Milliye’den, düzenli orduya neden geçilmiştir? |
Liste |