8. Sınıf Türkçe 2. Dönem 2. Yazılı Soruları (Açık Uçlu)

                                                                                                   DOST ACI SÖYLEMELİ
Zaman zaman dostlarımıza çok fenalık ediyoruz. Nasıl ediyoruz bu fenalıkları biliyor musunuz? Onların kötü olduğunu bildiğimiz hareketlerini desteklemek veya desteklemesek bile bu türlü hareketleri karşısında susmak suretiyle. Üstelik aslında bir nevi ahlaksızlık olan bu davranışımızı; yiğitlik, insanlık, değerbilirlik namı altında süsleyerek iyi bir şey yaparmış gibi yapıyoruz.

“Adam doğru yolda değil, bunu biliyorum. Ama sesimi çıkaramam ki! Şu kadar senelik dostum bu adam benim!” Yahut şöyle bir muhakeme: “Görüyorum, düpedüz yanlış yolda. Hatta yaptığı edepsizlik. Ama hayatta bana öyle iyilik etmiştir ki şimdi onun üzerine yürümek bana düşmez...” Veyahut şu tarz bir düşünce: “Bir kere yanlış yola girdi. Şimdi oradan çıkacağım diye yapmadığını bırakmıyor. İkaz edeceğim ama düşünüyorum: Bu adam, benim dostum. Ağzımı açamam ki!” Fark etmiyoruz ki dostlarımıza, öğrencilerimize, öğretmenlerimize, kötü, yanlış, aykırı hareketleri karşısında takındığımız bu koruyucu tavırlar; insanlık, değerbilirlik değil, basbayağı ihanettir, alçaklıktır.

İyi bir dosta düşen görev, sevdiği insanı korumak, onu uyandırmak, onu yanlış yola giderken görürse kolundan tutup çevirmektir. Uçuruma doğru giden çocuğumuz için, “Çocuğumdur, istediği yere gitsin, ben karşısına çıkmayayım!” diyor musunuz?

                                                                                                                                                                                                          Şevket RADO

Aşağıdaki ilk 4 soruyu metne göre cevaplayınız.

Metnin bağlamından hareketle aşağıda anlamları verilen kelimeleri noktalı yerlere yazınız. 10p

……………….….: kötülük.

…………………..: Ad,ün.

…………………..: Değerbilir olma durumu; kadirbilirlik, kadirşinaslık, nimetşinaslık

. …………………..: Terbiyesizlik.

…………………..: Arkadan vurma, hainlik etme, sevgide aldatma, sadakatsizlik.

                                                                                                       DOST ACI SÖYLEMELİ
Zaman zaman dostlarımıza çok fenalık ediyoruz. Nasıl ediyoruz bu fenalıkları biliyor musunuz? Onların kötü olduğunu bildiğimiz hareketlerini desteklemek veya desteklemesek bile bu türlü hareketleri karşısında susmak suretiyle. Üstelik aslında bir nevi ahlaksızlık olan bu davranışımızı; yiğitlik, insanlık, değerbilirlik namı altında süsleyerek iyi bir şey yaparmış gibi yapıyoruz.

“Adam doğru yolda değil, bunu biliyorum. Ama sesimi çıkaramam ki! Şu kadar senelik dostum bu adam benim!” Yahut şöyle bir muhakeme: “Görüyorum, düpedüz yanlış yolda. Hatta yaptığı edepsizlik. Ama hayatta bana öyle iyilik etmiştir ki şimdi onun üzerine yürümek bana düşmez...” Veyahut şu tarz bir düşünce: “Bir kere yanlış yola girdi. Şimdi oradan çıkacağım diye yapmadığını bırakmıyor. İkaz edeceğim ama düşünüyorum: Bu adam, benim dostum. Ağzımı açamam ki!” Fark etmiyoruz ki dostlarımıza, öğrencilerimize, öğretmenlerimize, kötü, yanlış, aykırı hareketleri karşısında takındığımız bu koruyucu tavırlar; insanlık, değerbilirlik değil, basbayağı ihanettir, alçaklıktır.

İyi bir dosta düşen görev, sevdiği insanı korumak, onu uyandırmak, onu yanlış yola giderken görürse kolundan tutup çevirmektir. Uçuruma doğru giden çocuğumuz için, “Çocuğumdur, istediği yere gitsin, ben karşısına çıkmayayım!” diyor musunuz?

                                                                                                                                                                                                         Şevket RADO

Aşağıdaki ilk 4 soruyu metne göre cevaplayınız.

Yazarın fenalık olarak gördüğü davranışlar nedir? 5p

…………………………………………………………………………………………………………………………………………

…………………………………………………………………………………………………………………………………………

                                                                                                     DOST ACI SÖYLEMELİ
Zaman zaman dostlarımıza çok fenalık ediyoruz. Nasıl ediyoruz bu fenalıkları biliyor musunuz? Onların kötü olduğunu bildiğimiz hareketlerini desteklemek veya desteklemesek bile bu türlü hareketleri karşısında susmak suretiyle. Üstelik aslında bir nevi ahlaksızlık olan bu davranışımızı; yiğitlik, insanlık, değerbilirlik namı altında süsleyerek iyi bir şey yaparmış gibi yapıyoruz.

“Adam doğru yolda değil, bunu biliyorum. Ama sesimi çıkaramam ki! Şu kadar senelik dostum bu adam benim!” Yahut şöyle bir muhakeme: “Görüyorum, düpedüz yanlış yolda. Hatta yaptığı edepsizlik. Ama hayatta bana öyle iyilik etmiştir ki şimdi onun üzerine yürümek bana düşmez...” Veyahut şu tarz bir düşünce: “Bir kere yanlış yola girdi. Şimdi oradan çıkacağım diye yapmadığını bırakmıyor. İkaz edeceğim ama düşünüyorum: Bu adam, benim dostum. Ağzımı açamam ki!” Fark etmiyoruz ki dostlarımıza, öğrencilerimize, öğretmenlerimize, kötü, yanlış, aykırı hareketleri karşısında takındığımız bu koruyucu tavırlar; insanlık, değerbilirlik değil, basbayağı ihanettir, alçaklıktır.

İyi bir dosta düşen görev, sevdiği insanı korumak, onu uyandırmak, onu yanlış yola giderken görürse kolundan tutup çevirmektir. Uçuruma doğru giden çocuğumuz için, “Çocuğumdur, istediği yere gitsin, ben karşısına çıkmayayım!” diyor musunuz?

                                                                                                                                                                                                        Şevket RADO

Aşağıdaki ilk 4 soruyu metne göre cevaplayınız.

Yazara göre iyi bir dosta düşen görev nedir? 5P

…………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………...

                                                                                                    DOST ACI SÖYLEMELİ
Zaman zaman dostlarımıza çok fenalık ediyoruz. Nasıl ediyoruz bu fenalıkları biliyor musunuz? Onların kötü olduğunu bildiğimiz hareketlerini desteklemek veya desteklemesek bile bu türlü hareketleri karşısında susmak suretiyle. Üstelik aslında bir nevi ahlaksızlık olan bu davranışımızı; yiğitlik, insanlık, değerbilirlik namı altında süsleyerek iyi bir şey yaparmış gibi yapıyoruz.

“Adam doğru yolda değil, bunu biliyorum. Ama sesimi çıkaramam ki! Şu kadar senelik dostum bu adam benim!” Yahut şöyle bir muhakeme: “Görüyorum, düpedüz yanlış yolda. Hatta yaptığı edepsizlik. Ama hayatta bana öyle iyilik etmiştir ki şimdi onun üzerine yürümek bana düşmez...” Veyahut şu tarz bir düşünce: “Bir kere yanlış yola girdi. Şimdi oradan çıkacağım diye yapmadığını bırakmıyor. İkaz edeceğim ama düşünüyorum: Bu adam, benim dostum. Ağzımı açamam ki!” Fark etmiyoruz ki dostlarımıza, öğrencilerimize, öğretmenlerimize, kötü, yanlış, aykırı hareketleri karşısında takındığımız bu koruyucu tavırlar; insanlık, değerbilirlik değil, basbayağı ihanettir, alçaklıktır.

İyi bir dosta düşen görev, sevdiği insanı korumak, onu uyandırmak, onu yanlış yola giderken görürse kolundan tutup çevirmektir. Uçuruma doğru giden çocuğumuz için, “Çocuğumdur, istediği yere gitsin, ben karşısına çıkmayayım!” diyor musunuz?

                                                                                                                                                                                                           Şevket RADO

Aşağıdaki ilk 4 soruyu metne göre cevaplayınız.

Metnin konusu ve metnin türü nedir? 10P

…………………………………………………………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………………………………………………………...

“Bazı bilim adamları yanlış, anlaşılmaz bir Türkçe ile yazıyorlar. Üstelik bunlar, edebiyatçı olmadıklarını ileri sürerek hoş görülmelerini de istiyorlar. Ama bu mazeret olmaz. Çünkü bizim onlardan istediğimiz; duygu ve düşüncelerini düzgün bir dille yazmalarıdır. Bunun için de sanatçı olmaya gerek yoktur. Her insan ana dilini hatasız kullanacak ölçüde bilmelidir.”

Yukarıdaki metnin anlatım biçimini yazınız.5P

...........................................................................................

Aşağıda verilen cümlelerdeki yapısal anlatım bozukluklarını gidererek cümleleri doğru şekilde altına tekrar yazınız. 15p

►Ben ve Barış dinlenmek için her yıl tatile gider. ……………………………………….

►Bütün gece kedi ve köpek havlamasından uyuyamadık.  ...................................

►Yarın size gelemem ama okulda bütün gün kursum var. ...................................

►Müzik dersini çok az, resim dersini ise hiç sevmem. ...........................................

►Herkes bu duruma çok üzülmüştü, yüzü gülmüyordu. ........................................

Aşağıda verilen cümlelerde kullanılan söz sanatlarını altlarına yazınız. 5p

►Artık gece olmuştu, Miho hâlâ gündüzü arıyordu. ……………………………………………….

►Tanyeri uyanırken keklikler derelerden, yamaçlardan yeni doğan günü bütün kuşlar, böcekler, taşlar ve denizlerle selamlıyorlardı. .......................

►Bütün ana keklikler, “Merhaba!” diyerek gevezelik ediyor ve “Bir karanlık gece daha atlattık.” diye birbirlerini kutluyorlardı. ............................

►İnsanın hayalini bile korkutan, çıldırtacak yüksekliklere çıkarlar. …………………………………………………

►Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler. …………………………………………………

Aşağıda tabloda verilen cümleleri yüklemin türüne göre, yüklemin yerine göre , anlamına göre ve yapısına göre sınıflandırınız. 20p

Aşağıda boş bırakılan bölüme dilekçe yazma kurallarına ve şekline dikkat ederek istediğiniz bir kurum ya da kuruluşa dilek veya şikâyetinizi ifade eden bir dilekçe yazınız. 25PUAN

(İçerik 5p + üslup5p + yazım ve noktalama 5p + başlık 5p + yazı kompozisyonu 5p =25 puan)